Arabuluculuk Faaliyetleri Yaygınlaşmaya Devam Ediyor, Arabulucu ile Rahatlığa Erin.
Hukuk sistemimizde uzun yıllardır aktif olarak kullanılan bir uyuşmazlık çözüm yöntemi olan arabuluculuk faaliyetleri, günümüzde giderek yaygınlaşmaya devam ediyor. Ceza ve icra hukuku haricinde diğer tüm özel hukuk konularında sıklıkla başvurulan ihtilaf çözüm yöntemi olarak öne çıkan arabuluculuk faaliyetleri, ihtiyari ve gayriihtiyari olarak hukuk sistemimizdeki yerini her geçen gün sağlamlaştırmaya devam ediyor.
Hukuki bir yöntem ve kavram olarak arabuluculuk, iki veya daha fazla kişinin herhangi bir konuda davaya konu olmuş ya da olabilecek uyuşmazlıkların, alanında uzman arabulucu kişinin desteği ve hakemliği doğrultusunda karşılıklı müzakere ortamında çözüme kavuşturulmaya çalışıldığı bir sistemdir.
Bu noktada arabulucu olarak ihtilafların çözümünde hakemlik görevi yapan kişilerin birtakım sistemleri uyguladığı görülmektedir. Bunlar arasında tarafların iletişimi kolaylaştırıcı ve onları aynı masada müzakere ortamında tutucu iletişim yöntemleri uygulamaları bulunmaktadır.
Bu sayede uzman arabulucu, uyuşmazlık yaşayan tarafların çözüme ulaşmalarında hiçbir müdahalede bulunmadan tarafların kendi kendilerine mutabakata varmalarına yardımcı olmaktadır.
Arabulucu olarak görev yapan uzman kişi, hakemlik yaptığı uyuşmazlığın çözümünde taraflara yönelik konuyu çözümleyen bir karar vermemektedir. Bununla birlikte taraflara bir çözüm yapması konusunda herhangi baskıda da bulunmamaktadır.
Çünkü arabulucu olarak görev yapacak kişinin tamamen tarafsız olması gerekmektedir. Bu durumda taraflardan herhangi biriyle daha önceden tanışıklığı veya ciddi bir bağı olması durumunda o arabulucunun düzenlemiş olduğu arabuluculuk faaliyetleri hukuken geçersiz sayılmaktadır.
Arabuluculuk faaliyetlerinin özelliklerine bakıldığında, ilk olarak bu hukuki yöntemin tamamen isteğe bağlı olarak yapılabiliyor olmasıdır. İhtiyari arabuluculuk adı verilen bu yöntemde ceza ve icra hukuku gibi konular haricinde tüm özel hukuk konuları masaya yatırabilmektedir.
Bunun yanında son dönemde hukuk sistemimizde ve özellikle Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nda yapılan düzenlemelerin neticesinde ticaret hukuku ve iş hukuku kapsamında gündeme gelen uyuşmazlıkların çözümünde arabuluculuk faaliyetleri dava şartı haline getirilmiştir.
Bu sayede uyuşmazlıkların çözümünde oldukça faydalı olan bu hizmet ile mahkemelerin yükünün de bir nebze olsun azalmış olması sağlanmıştır.
Hukuki uyuşmazlık yaşayan kişiler dilerlerse arabuluculuk yöntemine başvurmadan da dava açma hakkına sahiptir. Ayrıca arabuluculuğa başvuruda bulunmuş olan tarafların da bu süreci istedikleri zaman sonlandırma hakları bulunmaktadır.
Dolayısıyla sürecin illa sonuçlanmasını beklemek gibi bir durum söz konusu değildir. Arabulucu kişi, müzakere eden taraflara eşit söz vermek, eşit zaman tanımak ve anlaşma sürecine eşit şekilde iştirak etmelerini sağlamakla görevlidir.
AVUKATA İLK SORUYU SİZ SORMAK İSTER MİSİNİZ?